Marangozdan da Öte #7

Birçok üniversitede konuşmalar yapan bir arkadaşım vardı. Günün birinde yine konuşma yapmak amacıyla bir kampüse vardığında şaşkına döndü. Öğrenciler, kendisini “üniversiteli bir tanrıtanımazla” yüzleştirmek için hazırlık yapıyorlardı. Rakibi, Mesih inancına beslediği büyük düşmanlıkla tanınan etkili bir felsefe profesörüydü. İlk konuşmayı arkadaşım yaptı. İsa’nın dirilişine ilişkin çeşitli kanıtları, elçi Pavlus’un imana gelişini ortaya koydu. Mesih’in, yaşamını nasıl değiştirdiğine dair kendi tanıklığını verdi.

Konuşma sırası profesöre geldiğinde son derece sinirli olduğu görülüyordu. Dirilişe ilişkin kanıtları ve arkadaşımın tanıklığını çürütemiyordu. Bu yüzden elçi Pavlus’un imana gelişi konusuna saldırmaya karar verdi. Bu gerçeği çürütmek için, “insanlar, bazen savaş verdikleri şeye karşı psikolojik açıdan derin bir katılımda bulunurlar. Sonunda da bunları salıverirler” düşüncesini kullandı. Arkadaşım o an gülümsedi ve “Dikkatli olmalısınız, sayın profesör” dedi. “Çünkü o zaman sizin de İsa’ya iman etme tehlikeniz var demektir.”